Röportaj: Düşüm Kız Öğrenci Yurdu Müdürü Yaşar Alparslan Baran

Röportaj: Düşüm Kız Öğrenci Yurdu Müdürü Yaşar Alparslan Baran

Babacan tavrı, her zamanki sakinliği ve soğukkanlılığıyla Yaşar Alparslan Baran‘ı yakından tanımaya ne dersiniz?

Sizi tanımayan öğrencileriniz için kısaca kendinizi tanıtır mısınız?

1982 Kütahya doğumluyum. İlkokul, ortaokul ve lise hayatımı Aydın’da tamamladım. Balıkesir Üniversitesi Coğrafya Öğretmenliği bölümünü 2004 yılında bitirdim. Halen severek yapmakta olduğum öğretmenlik mesleğimin yanı sıra Aydın’da 2015 yılında faaliyete geçirdiğimiz aile şirketimiz olan Düşüm Kız Öğrenci Yurdunun müdürlüğü görevini yapmaktayım.

Sizin üniversite yıllarınız nasıl geçti? Unutamadığınız bir anınız var mı?

Samimi olmak gerekirse çocukluğumda biri öğretmen olacaksın dese mümkün değil inanmazdım. Sebebi ise okumayı hiç sevmedim, ta ki üniversiteyi kazanana kadar. Her fırsatta okuldan kaytarmaya çalışan bir öğrenciydim ben. Tabi ki bunda babamın öğretmenim olmasında büyük payı var diyebiliriz. Üniversite yıllarımda hiç unutamadığım bir anım olmaz mı var tabi ki. Kitap okumayan ben sözel bir bölüm kazanınca kitapların arasında buldum kendimi. Elimden kitap düşmezdi hiç. Okuduğum 1 kitabın hayatımı değiştireceğine asla inanmazdım. Üniversite bitirme tezimi yazdığım o kitap hala dün gibi aklımda olup, kütüphanemin en güzel yerinde durmaktadır. Hayat tesadüflerle dolu diyebiliriz…

Düşüm Kız Öğrenci Yurdunu nasıl bir marka/kurum olarak değerlendiriyorsunuz?

Kurumumuzda hemen hemen herkesin yolu eğitmenlikten mutlaka geçmiş olduğu gibi, bizler bu doğrultuda değer aktarımlarımızı yönlendirmekteyiz. Bizim için her birey özeldir. Hele ki bir kız babası olarak bunu en içten duygularımla söylüyorum. Aile ortamından asla ödün vermeden herkese eşit şartlarda yaklaşmak bizim için çok önemli. Memnuniyet, samimiyet ve iyi hizmet anlayışı beklentisine yönelik olduğumuz için, kurulduğumuz günden bugüne kadar güzel arkadaşlar kazandık diyebilirim.

Düşüm Kız Öğrenci Yurdunda günleriniz nasıl geçiyor, neler yapıyorsunuz?

Öğretmenlik mesleğimle aynı anda keyif alarak müdürlük görevini yapıyorum diyemeyeceğim aslında. Çünkü ben müdür değilim çoğu zaman abi, kimi zaman baba, daima arkadaş formatındayım. Hemen hemen her soruna çözüm odağıyla yaklaşmamın yanı sıra hayatta edindiğim tüm tecrübelerimi arkadaşlarımla paylaşmaktayım. Bu durumdan son derece memnunum.

Bu kadar kalabalık ve genç bir kitleyle sürekli iletişim halinde olmak nasıl bir duygu? Zorlandığınız zamanlar oluyor mu?

Bu işin en temel prensibi insan odaklı olmaktır. Eşim ve ben öğretmenlik mesleğimizde de, yaşantımızda da bu odağı hiç sekteye uğratmadan uygulamaktayız. Son derece kıymetli değerlere sahip olmanız gerekir. Bu değerler farkındalık sahibi olmayan insanların algılamayacağı ve bu alanda başarılı olamayacakları bir iştir. Eşim ve ben bu işin hakkını son derece verdiğimizi düşünüyorum.

Yaptığınız işi sevmenize neden olan en önemli etken nedir?

Eğitimin ailede başlayıp üniversite yıllarında tamamlandığı gerçeği beni son derece heyecanlandırmıştır. Bu yıllarda öğrencilerimizin hayat çizgileri oluşurken bir nebze olsun yardımcı olabilmek, benim için işimi sevmemdeki en büyük etkendir.

Öğrencilerinize vermek istediğiniz en önemli tavsiye ne olurdu?

Öğrenmek, bilgi sahibi olmak, hedeflerinize giden yolda sağlam adımlarla yürümenizi tavsiye ederim. Hiçbir başarı tesadüflerle dolu değildir.

Sene içerisinde öğrencilerimizi Düşüm Kız Öğrenci Yurdunda neler bekliyor?

Öncelikli olarak bolca güler yüz, samimiyet, aile ortamı, sonrasında dönemsel olarak öğrencilerimizin isteği doğrultusunda gezi planları, piknikler, konser organizasyonları, mezuniyet partileri, akşamüstü 5 çayları ve son çıkan filmleri izleyebilecekleri sinema geceleri konuklarımızı bekliyor olacak.

Son olarak eklemek istediğiniz bir şey var mı?

Yeni dönemde sizlerle bir arada olmaktan keyif duyacağız. Düşlediğinizden
daha fazlası, Düşüm Kız Öğrenci Yurdu…

Bu gönderiyi paylaş

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir